Tarot

Tarot oyun kartı destesi orta çağın sonlarına doğru çıkmış bir oyun destesidir. Tarot kartları günümüz'de kullandığımız iskambil kartlarının atasıdır. Zamanla tarot kartları fal bakmak amaçlı kullanılmaya başlanmıştır. Tarot kartlarının 1 destesi 22 karttan oluşmaktadır. Tarot kartları iki farklı bölümden oluşmaktadır. Bunlardan ilki arcana majör büyük sırlar diğer ise arcana minör küçük sırlar adlı bölümdür. Tarot yaşamın gizemli ve mistik yönlerini anlatmaktadır. Kartlar tarotta 0'dan başlar. Arcana majör yaşama yeni başlayan kişileri simgeler. Tarot ilk karttan son karta gidildikçe artan sayılarla birlikte evrensel bilince ulaşmanın simgelerini gösterir. Tarottaki son kart artık kişinin olgunlaşıp bilinçlenmiş hale geldiğini gösterir. Arcana minör gündelik yaşamdaki bölümleri anlatır. Tarot kartların'da 4 adet takım vardır. Değnek, kılıç, kupa ve tılsım olarak dört farklı takım'dan oluşmaktadır. Değnekler arzularımızı, kupalar duyguları, kılıçlar düşünceleri, tılsımlar ise maddi yönlerimizi simgeler.

Fal

Fal kişilerin meraklarını gidermek amaçlı bakılan bir bakım türüdür. Kişiler bazı yaşadıkları ve yaşayacak dönemleri merak ederler.Kişiler merak ederler gelecek öğrenilebilir mi? Görmek kolay mıdır? Gelecekte neler olacak? Bunun hepsi bazı fal bakımların'da görüle bilir. Falların çok fazla çeşidi bulunmaktadır. Dünya üzerin'de fal bakım türü olarak neredeyse binden fazla fal çeşidi vardır. Belirli metotlar ve uygulamalarla geleceği görmek mümkündür. Falların hepsinin amacı birdir geleceği görebilmek ve gelecek hakkında bilgiler edinmektir. Bunları öğrenebilmek için kişilerin yetenekleri ve özel güçleri olmalıdır. Doğuştan gelen bazı güçler sayesin'de geleceği görmek mümkündür. Kişiler psişik güçleriyle ve algılarıyla geleceği bilebilirler.

Rüya

Rüya insanların uyku hallerin'de iken zihinlerin'de beliren düşünce ve hayaller'den ibarettir. Rüya hala günümüz'de bilim adamları tarafından incelenme konusudur. Rüya kişilerin ihtiyaç duydukları uyku esnaların'da zihinde beliren düşünce ve hayallerdir. Rüyayı gören kişi gerçekten o hayal dünyasın'da yaşadığını sanmaktadır. Kişiler rüyaların'da bir çok kere aynı rüyayı görebilir ve bazen istedikleri düşler üzerine rüyalar ve saçma sapan akla hayale gelmeyen rüyalar'da görülebilmektedir. Uyanık olan insanlar'da tek bir dünya vardır. Uykuda olan kişiler içinse her birinin ayrı alemleri vardır bu alemler arasında dönerler. Rüyalar uyanık yaşanan olayların zihinde kalarak uyku esnasın'da görülmesidir. Rüyalar kişilerin yaşamının vazgeçilmez bir parçasıdır. Bir kişinin tüm hayatı rüya esnasın'da zihinde canlanabilir. Rüya insanoğlunun hayal gücünün bir faaliyet'dir. İnsanlar rüyaların'da akla hayale gelmeyecek hatalar, yanlışlar, olaylar yapabilir buda kişiyi gündelik yaşamında etkileyebilir. Rüyaların en enterasan kısmı aslında bir saat bir kaç gün gelen rüyaların sadece bir kaç dakika içerisin'de gerçekleşiyor olmasıdır. Bir çok durum kişilerin rüyalar görmesine neden olmaktadır.

Cin ve Peri

Cin ve periler hacimleri ve kütleleri olmayan aynı gezegen'de aynı dünya üzerinde farklı boyutlar'da yaşadığımız varlıklardır. Kişilere göre cin erkek olan varlık peri ise dişi olandır. Bu düşünce doğru bir düşüncedir gerçekte'de durum aynıdır. Cinler'de erkekli dişili bir dünyada yaşarlar doğarlar, büyürler, ürerler ve ölürler. Cinlerin'de inanışları ve dinleri vardır. Cin denince kişilerin aklına kısa boylu, uzun kolları olan, ayakları tersine, koca kulaklı olan varlıklar gelmektedir. Bu kişilerin uydurdukları halusünasyondur. Cinler saf enerjiden yani dumansız ateşten yaratılmışlardır. Cinlerin atası CANN'dır. Cinlerin yaratılış tarihi insanoğlunun yaratılış tarihin'den öncedir. Ancak biliyoruz ki ALLAH bizi onlardan üstün yarattı ve onlardan üstün canlılarız. Cinler istedikler nesnenin ve kişilerin şekline girebilirler ve ışık hızın'da hareket ederler. Cinler istedikleri zaman dünyanın merkezinden yıldızlara kadar çıkabilirler ancak dünya'dan dışarıya çıkamazlar. Cinler insanların bilinç altına girerek etkilemektedir. Cinlerin mantıkları yoktur. Cinler sadece aldıkları görevleri yapmaktadır. Akıllarının tamamını kullanamazlar. Cinlerin en önemli özelliği ışık hızında hareket etmeleridir. Cinler'de insanlar gibi yerler,içeler,spor yaparlar, bağımlılıkları vardır ve aynı insanlar gibi yaşamlarını sürdürürler. Cinler'de dünya üzerin'de yaşayan varlıklardır. Cinler üç çeşit kabileden oluşmaktadır. Cinlerin kendilerine ait köyleri,kasabaları ve şehirleri vardır. İyi olan cinler evlerin salonların, oturma odaların'da yaşarlar. Kötü olan cinler ise çöp kutuların'da, ağaç altların'da, tuvaletler'de, helalar'da pis yerler'de yaşamaktadırlar. Bazı özel durumlar'da boyutsal kapıların açılması üzerine cinler kişilerle iletişim kurabilmektedirler. Cinler'den korunmak için kişilere özel muskalar ve vefkler hazırlanmaktadır hazırlanan bu uygulamalar'da kuran'dan ayetler ve dualar olduğu için ALLAH tarafından cinlerden korunmaktadırlar.

Papaz Büyüsü

Papaz büyüsü canlı ve canlılar'dan çıkan parçalarla yapılmaktadır. Papaz büyüsü yapmak ve bozmak oldukça zor bir işlemdir. Papaz en çok merak edilen ve hakkında en çok bilgiye ihtiyaç duyulan büyü uygulamasıdır. Her yapılan büyü uygulaması papaz büyüsü değildir. Ancak yapılan büyü uygulamaların'da kişilere ait DNA parçaları isteyen büyüler papaz büyüsü sınıfına girmektedir. Papaz büyü genellikle kişileri bir birinden ayırmak için yapılsa'da kişileri bir arada tutmak için'de yapılmaktadır. Papaz büyüsü kara büyü ve kırmızı büyü sınıfına girmektedir. Yapılması zor olduğu kadar bozulması'da zor olan papaz büyüsü için bazı kişiler papaz büyülerinin bozulamayacağı inancını taşımaktadır bu düşünce yanlıştır papaz büyüsü bozula bilir ancak bu büyüyü bozmak gerçekten çok zordur. Ancak yapılan her büyü bozulabilir. Papaz büyüsü canlı ve canlıdan çıkan parçalarla yapılmasının sebebi büyünün tutma oranını %90 olarak arttırmasıdır. Papaz büyüsü uygulamaları genellikle ayrılan çiftler uygulamaktadır. Papaz büyüsün'de kişilere ait DNA parçaları kullanılmaktadır. Papaz büyüsü başlı başına bir büyü değildir. Papaz büyüsünün çeşitleri vardır. Bu yüzden papaz büyüleri ve diğer büyüleri birbirinden ayıran noktalar kişilere ait dna parçaları kullanılmasıdır. Kişilere ait DNA paçaları isteyen büyüler kırmızı ve kara büyü sınıfına girerler. Yapılan bu işlemler için temas büyüsü'de denmektedir. Papaz büyüsünü sadece papazlar yapmaz her papaz'da papaz büyüsü yapmaz.

Büyü Türleri

Büyü türleri ak büyü, kara büyü, kırmızı büyü, pasif büyüler, aktif büyüler, sempatik büyüler olmak üzere altı çeşit büyü türü bulunmaktadır. Büyü türleri konunun uzmanları tarafından 6 tür olarak belirlenmiştir. Büyü türleri arasın'da en tehlikeli olan büyüler kara büyü ve kırmızı büyüdür. Kara büyü ve kırmızı büyüler'de kişilere ait DNA parçaları kullanılmaktadır. Bir çok uygulamada kişilere ait DNA parçaları kullanılmaktadır.


SEMPATİK BÜYÜLER

Sempatik büyülerin iki farklı türü vardır. Birincisi taklit büyüsü ikincisi ise temas büyüsüdür. Taklit büyüsü bir şeyin taklidini yaparak istenen neticeye ulaşmaktır.

AK BÜYÜ

Ak büyü için bir çok kitap'da şifacı büyü olarak bahsedilmektedir. Ak büyü büyülerin en saf olanıdır.

KARA BÜYÜ

Kara büyü büyülerin en kötü olanıdır. Kara büyünün yapılışının tek bir amacı vardır kişi ve kişilere zarar vermektir. Bir çok kara büyü uygulaması ölümle sonuçlanmaktadır. Kara büyü şeytan işbirliği içerisin'de olan büyü türüdür.

AKTİF BÜYÜLER

Aktif büyülerin amacı güçlendirilmiş ve geliştirilmiş bir irade ile tabiat olaylarını yönetim altına almaktır.

PASİF BÜYÜLER

Pasif büyülerin amacı güçsüz ve çelimsiz kişileri korunma altına almaktır. Pasif büyüler savunma büyüsüdür. Ak büyü ve pasif büyüleri ayıran tek nokta pasif büyülerin ak büyü gibi saldırgan olmayışıdır.

KIRMIZI BÜYÜ

Kırmızı büyü kara büyüyle hemen hemen aynı büyü türüdür. İki büyüyü ayıran tek nokta kırmızı büyü'de yapılan işlemlerin kara büyü'de olduğu kadar ölümcül olmamasıdır.

Sempatik Büyüler

Sempatik büyüler iki türlü yapılırlar. Sempatik büyülerden birincisi taklit büyüsüdür. İkincisi ise temas büyüsüdür bir diğer adıyla kontajiyöz büyüsüdür.

Taklit büyüsü sempatik büyülerin içinde yer alarak bir şeyin taklidini yaparak o şeyin istenen sonuçla bitmesine dayanan bir büyü çeşididir. Taklit büyüsü yüz yıllardır yapılmaktadır. Eski mağara resimlerin'den yapılan büyülere örnek verilebilir. Taklit büyüleri hemen hemen dünyanın tüm ülkelerin'de görülmektedir. Hoşlanılmayan veya etrafına çevresine zararlar veren kişileri zararsız hale getirmek için bu büyü uygulaması yapılabilir. Taklit büyüsün'de kullanılan malzemeler ölmesi istenen kişinin ağaçtan,çamurdan,mumdan yada benzeri şeylerden bir figürünün yapılması gerekmektedir.

Temas büyüsü ise sempatik büyüler içinde yer alır. Temas büyüsüne kontajiyöz büyüsü'de denmektedir. Temas büyüsüne hakim olan ana kural parça bütün ilkesidir. Temas büyüsün'de en önemli uygulama budur. Temas büyüsün'de kişilere ait DNA parçaları istenmektedir. Kişilerin gündelik yaşam'da giyindikleri kıyafet parçalarından'da yararlanarak bu işlem uygulana bilir.

Pasif Büyüler

Pasif büyülerin amacı güçsüz ve büyüler altın kalan kişileri savunmaktır. Ak büyü ve pasif büyüleri ayıran tek noktaları pasif büyülerin ak büyüler kadar saldırgan olmamasıdır. Pasif büyüler'de göz taşı, muskalar ve nazar boncukları kullanılan malzemelerdir. Pasif büyüler için en önemli uygulama savunmadır. Pasif büyüler'de en çok koruma muskaları kullanılmaktadır. Kötü olaylar'dan korunmak için bu muskalar hazırlanır ve kişilerin üzerin'de taşınması istenir. Koruma için kullanılan nazar boncuğu,muska,tılsım ve vefkler pasif büyüler için kullanılan gereçlerdir.

Aktif Büyüler

Aktif büyülerin amacı güçlü bir iradeye sahip olup doğa ve tabiat olaylarını kontrol altına almaktır. Aktif büyüler hipnotizma ve manyetizma gibi isimlerle bilim dalının içine alınmaya çalışılmaktadır. Aktif büyülerle uğraşan kişiler yüksek irade ve tabiat olaylarını kontrol altına alabileceği görünümü verir. Aktif büyülerin etkisin'de kalmış olan kişiler büyü etkisi altında olduğunu hissettirir. Kızgın kömürün üzerine su dökülmesiyle yapılan bir büyünün fırtınayı önlendiğine inanılmaktadır. Bu aktif büyülere bir örnektir. Aktif büyüler yapan kişilerin kendilerine ait sözleri,tekerlemeler,duaları ve bedduaları vardır.

Ak Büyü

Ak büyü büyülerin en saf ven en temiz olanların'dan bir tanesidir. Ak büyü için bir çok kitap'ta şifacı büyü olarak bahsedilmektedir. Ak büyü toplumların ve kişilerin iyiliğini isteyen bir büyü türüdür. Ak büyü ayinlerin'de kullanılan malzemeler genel olarak güzel kokulu tütsüler ve özel yağlardır. Ancak ak büyü'de kötülük için yapıma açık bir uygulamadır. Temas büyüsün'de olduğu gibi bazı ak büyü uygulamaların'da kişilere ait DNA parçaları kullanılmaktadır. Ak büyü iyiliği hedef alınarak yapılan bir büyüdür.

Kırmızı Büyü

Kırmızı büyü yani VOODOO kara büyüyle hemen hemen aynı uygulamalar kullanılan bir büyü türüdür. Kırmızı büyü ve kara büyüyü ayıran tek nokta kırmızı büyü'de yapılan uygulamaların kara büyü'de yapılan uygulamalar kadar ölümcül olmamasıdır. Kırmızı büyü ölü ve ölülerle içli dışlı bir büyü türüdür. Kırmızı büyü afrika kökenli bir büyüdür ve dünyaya buradan yayılmıştır. Günümüz'de dünya üzerin'de hemen her yerde kırmızı büyü'de yapılmaktadır. Kırmızı büyü cinsel büyücülük tarzıdır. Kırmızı büyü ayinlerin'de cinsel ayinler , erotik danslar ve siyah renkte bir hayvan kurban edilmektedir. Kırmızı büyünün yapılışının bir çok sebebi vardır.

Kara Büyü

Kara büyünün amacı yapılan kişiye sadece zarar vermektir. Kara büyü'de tek bir amaç vardır kötülük. Kişilerin yaşamlarını etkilemek için kara büyü yapılır. Kara büyü büyülerin en kötüsü'dür. Kara büyü şeytanla bağlantısı olduğu düşünüle bir büyü türüdür. Kara büyü uygulamaların'da satanist uygulamalar oldukça fazladır. Kara büyü ayinlerin'de genel olarak kan, ceset parçaları, kötü kokulu tütsüler ve bakire kızlar vs. kullanılmaktadır. Dünyanın hemen her yerin'de kara büyü uygulamaları yapılmaktadır. Kara büyü yapan kişiler dinden çıkmış ve dini yok sayan kişilerdir. Bir çok sebepten ötürü kara büyü yapılmaktadır.

Büyüler

Çok fazla büyü çeşidi bulunmaktadır. Büyüler yapılışlarına ve işlemlerine göre değişiklik gösterir. Çok fazla durum için büyü yapmak mümkündür. büyülerin uygulamaları yiyerek,içerek,yakılarak,asılarak ve konarak gibi farklı şekiller'de olabilir. Bir büyü etkisini yapılmaya başlandığı andan itibaren yapılan kişi üzerin'de belli etmeye başlar. Bazı büyü çeşitlerini aşağıya yazacağım.


Aşk Büyüsü
Bağlama Büyüsü
Evlilik Büyüsü
Muhabbet Büyüsü
Geri Getirme Büyüsü
Birleştirme Büyüsü
Şirinlik Büyüsü
Kısmet Açma
Kısmet Kapama
Şifa Büyüsü
Sadakat Büyüsü
Kaşık Büyüsü
Bağlama Büyüleri
Erkeklik Bağlama Büyüsü
Göz Bağlama Büyüsü
Dil Bağlama Büyüsü
Evlenememe Büyüsü
Nohut Büyüsü
Karabiber Büyüsü
Saç Büyüsü
Mum Büyüsü
Sarımsak Büyüsü
Tırnak Büyüsü
Yumurta Büyüsü
Ayırma Büyüsü
Soğutma Büyüsü
Domuz Büyüsü
Sabun Büyüsü
Yılan Büyüsü
Boşanma Büyüsü
Canbar Büyüsü
Odkara Büyüsü
Harmura Büyüsü gibi büyülerle büyülere örnek verebilirim.

Büyü

Büyü istenen bir olayın kişinin kendi istediği sonuç ile bitmemesinden ötürü doğaya baş kaldırarak kendi istediği sonucu elde etmesiyle hayat bulmaktadır. Büyü yapmanın çok fazla sebebi vardır. Büyü farklı kişiler için farklı şeyler ifade etmektedir. Kişi istediğini elde edemeyince kaderi önemsemez ve büyüler ile istediğini ele geçirmeyi dener. Herkes büyü yapamaz ve herkes büyü bozamaz. Büyü yapmak ve büyü yaptırmak sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Büyü istenen bir sonucu elde edebilmek için doğaya karşı bir başkaldırma durumudur. Çok fazla ve çok çeşitli büyü türleri bulunmaktadır. Yapılacak büyüye göre uygulamalar değişiklik göstermektedir. Her büyü'de aynı malzemeler'de kullanılmaz yapılacak büyüye göre malzemeler değişiklik gösterir bazı uygulamalar'da ise kişilere ait DNA parçaları kullanılmaktadır. Büyü yüz yıllardır insan yaşamın'da var olan bir olgudur. Büyü sadece tek bir topluma ait bir olgu değildir dünyanın hemen hemen her yerinde büyü yapılmaktadır. Büyü yapan kişilere şaman,şifacı,sihirbaz,büyücü,cadı ve doktor gibi isimler konulmuştur. Büyü saf bir uygulama değildir. Büyü yapılan ve yaptıran her iki tarafa'da etki etmektedir. Büyü yapan kişinin konuya hakim olması gerekmektedir. Yapılan büyü uygulamaların'da yapılacak herhangi bir yanlış deneme'de büyü yapan ve yaptırana tersine tepip yarar yerine zarar verebilir ve kişilerin sorunlarını arttırabilir. Büyünün etkisi büyü yapılmaya başlandığı andan itibaren yapılan kişiyi etkiler.

Yıldızname

Yıldızname genel olarak kişilerin yaşamlarına bakılarak geleceğine ve kaderine yönelik yapılan yorumlar ve çizimlerdir. Yıldızname Arap astrolojisine ön ayak bir ilimdir. Yıldızname'nin eski isimleri yıldızlamadır. Yıldızname adı son yüz yıllar'da kullanılmaya başlanmıştır ancak yıldızname denince hala akla gelen yıldızlama'dır. Yıldızname'de kişilerin doğum anından ölüm anlarına kadar başlarına gelecek olaylar,kazalar, ölümler ve kaderler belirlidir. Yıldızname'nin eşi olarak astrolojiyi gösterebiliriz. Her ne kadar farklılıkları olsa'da iki ilimin'de amacı yıldızları ve burçları inceleyip yorumlar yapmaktır. Yıldızname adından'da anlaşılacağı üzere yıldızlarla ve burçlarla uğraşan ilimdir. Kişilerin başlarına gelebilecek maddi ve manevi hastalıklar yıldızname'de önceden belirlidir. Maddi hastalık'tan kasıt tıbbi rahatsızlıklardır. Bu tür rahatsızlıklar için yıldızname otlar ve bitkilerden oluşan bir karışım yada özel bir macun ile tedavi şekli önermektedir. Bu uygulamalar oldukça faydalıdır. Manevi hastalık'da söz konusu olan ise ruhi rahatsızlıklardır. Kişiye yapılan büyülerden,nazarlardan ve varlıklar'dan kurtarmak için'de yıldızname'de çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır.

Medyumlar

Medyumla için bir çok sözlükte dünya üzerindeki bedenlerini terk etmiş ve ruhlarla irtibat kurup öbür dünya iletişime geçip ruhlardan aldıkları bilgileri dünyaya yansıtan psişik güçleri yüksek olan kişiler olarak bahsedilmektedir. Bilinmeyenden haber almak ve bilgileri ortaya çıkarmak medyumların görevi olmuştur ve bu sebepten medyumlar her zaman ilgi odağı olmuştur. Her ben medyumum diyen kişi medyum değildir. Medyumların astroloji,astronomi,havas ve bir çok ilim konusunu uzman bir şekilde tamamlamış ve bilgi yüklü olması gerekmektedir. Dünya üzerin'de bir çok ülke medyumlar vardır ancak bunların hepsi gerçek medyum değildir.

Medyum

Medyum ekstra duygusal ve doğa üstü güçlerden yararlana bilen kişilere denir. Herkes'de medyum güçleri bulunmaktadır. Ancak herkes bir medyum değildir doğumdan sonra sezgisel algıları kullana bilen ve özel güçlere sahip olan kişiler medyum olabilirler. Medyumlar elektriksel ve manyetik elektrikler'den yararlanırlar. Medyum özelliği korkutucu bir özellik değildir herkes'de doğuştan bu özellikler vardır. Medyum öbür dünya ile iletişim kurabilen ve sezgisel algıları yüksek olan kişilerdir. Medyumlar öbür dünya ile iletişime geçmeden önce kendilerini trans haline getirirler. Medyum boyutlar arası yolculuklar yapabilir. Trans halin'de bir medyum çok kuvvetli değilse boyutlar arası sıkışma durumu söz konusudur ve bu tür olaylar ölümle sonuçlana bilir.

Astroloji

ASTROLOJİ 

Astroloji özellikle yeryüzünde davranışı ile gök olayları, yerçekimi, manyetizma, veya fizik ve diğer bilimler köklü diğer güçler tarafından izah edilemez korelasyonları çalışmadır. “göksel olay” Gökyüzünde hiç bir olaydır .

Örneğin, yükselen Güneş bir gök olayı, ya da gökyüzünde aynı yerde görünmesi herhangi iki gezegen bir gök olayıdır. Göksel olay, Güneş, Ay, gezegen, asteroid, kuyruklu yıldız, yıldız, kara delik, yıldızsı gökcismi veya başka gök cisimleri olsun, herhangi bir gökcismini içerebilir.

Astroloji binlerce yıldır her gelişmiş uygarlık tarafından kullanılmış, ancak her zaman da çok tartışmalı olmuştur. Bugün, astroloji hakkında şüphecilik her zamankinden daha güçlüdür.

Az bilimsel yöntemleri ve batıl bu medeniyetlerin birçok kol geziyordu iken Astroloji antik çağda kökleri vardır.

Astronomi, göksel olayları inceleyen bir bilim dalıdır. Gökyüzündeki tüm nesneleri kendi anayasası dahilinde konumu, tarihi açısından incelendiğinde, Astroloji son derece tartışmalı bir konudur.

Astroloji kişinin öncelikle kendisini ve başkalarını tanımasına yardımcı olur. Aslında hayata tutulan bir aynadır. Yolumuzu görüp önlem almak mı ya da görmezden gelmek mi tercih edilecek? Yaşadıklarımız için gezegenleri suçlamak yerine, bu sembol bilimi kullanıp tedbir almak ve hazırlıklı olmak bize bağlı. Kendimizi açıkça anlayabildiğimiz ve keşfedebildiğimiz taktirde, içimizdeki potansiyeli de çıkarıp, daha yaratıcı ve kesin amaca giden bir yol belirlememiz de o denli kolay olur.

Astroloji, gezegensel zaman tablolarının çeşitli mitolojik semboller ile zenginleştirilerek sadece matematiksel ve istatistiksel bilgileri temel alan ve bu bilgileri insan ve sosyal hayat üzerindeki etkilerini inceleme disiplinidir.

Astroloji, gezegen ve yıldızların insanların üzerindeki etkisini yorumlayan bir bilim dalıdır. İnsanoğlunun yazılı tarihinin başından beri var olan astroloji bilimlerin en eskisidir.

Astroloji , kader değildir, her şey insanın kendi elindedir. Astroloji dönemleri inceler, fırsat alanlarını, şanslı zamanları, doğum haritanızda sizi kısıtlayan, zorlayan alanları, gecikmeleri gösterir. Sonuçta nasıl hareket edeceğiniz, neler yapacağınız hepsi sizin iradeniz içindedir. Gezegenlerin iyi açılar yaptığı şanslı dönemlerde, hiçbir şey yapmadan oturursanız bu fırsatları kaçırabilirsiniz. Aynı şekilde gezegenlerin zorlayıcı etkiler yaptığı dönemlerde gerekli gayret ve azmi gösterirseniz tüm zorlukları aşabilir, farkında bile olmadığınız içinizdeki gücü ortaya çıkarabilirsiniz.

Astroloji insanlık tarihi kadar eskidir. Tarihçilerin araştırmalarına göre farklı uygarlıklar birbirlerinden bağımsız olarak astroloji ile ilgilenmişlerdir. Aşağı yukarı bütün büyük uygarlıklar astroloji ile ilgilendiklerini açıklayan kanıtlar bırakmışlardır. Babil, Mısır, Hint,  Çin, Maya, Yunan, Roma ve Arap uygarlıkları bunlar arasındadır. İlk astrologların kimler olduklarını bilmiyoruz, fakat bulduklarını ilk kaydeden Kaldeliler’dir. M.Ö. 3000 yılında Kaldeliler (şimdiki Irak) astrolojinin bilinen en özgün şekillerinden birini ortaya çıkarmışlardır. Bazı uzmanlar astrolojiye ait ilk kayıtların M.Ö. 5800 yılına kadar gittiğini belirtiyorlar. Maya uygarlığı, Hindistan ve Çin M.Ö. 2000 yılında astroloji bilimini kullanıyorlardı. Pitagoras ve Plato’nun yazılarında M.Ö. 500 yıllarında eski Yunanlılarda astrolojinin varlığından bahsedilmektedir. Kuzey Afrika’daki ve Doğu Akdeniz’deki Araplar da M.S. 8. yüzyılda astrolojiyi kullanıyorlardı. M.S. (805-85) yılları arasında yaşamış olan Albumasur ya da diğer adıyla  Abu Maaschar’ın yazmış olduğu “Introductorium in Astronomiam” adlı eserle astroloji orta çağda yeniden önem kazanmıştır.

Zodyak yani burçlar kuşağı ilk astrolojik kayıtlarda şimdikinden biraz daha farklı idi. M.S. 180 yılında büyük Yunan matematikçi ve astronom Ptolemy tarafından bugünkü şekline getirilmiştir. Bu yüzyılda ise Carl Jung astroloji hakkında yazılar yazmış, insan kişiliği ve motivasyonu hakkındaki çalışmalarında astrolojiden faydalanmıştır.

Kadim bir bilgi olan astrolojinin tarihler boyunca kesinliği tartışma konusu olmuştur. Astroloji Astronomi ile iç içe olmakla birlikte aralarında temel bir takım ayrışmalar vardır. Astronomi uzaklıklar, büyüklük ve kütlelerin hızları ile ilgilenen kavramların bilimidir. Astronomi nesnel, astroloji ise öznel bir bilimdir. Natal harita dediğimiz doğum anındaki gökyüzü konumu astronomi ile açıklanabilir. Ancak haritanın yorumu astrolojinin konusudur. Astroloji gezegenlerin birbiriyle yaptıkları açılar ve bu açıların insan davranışları üzerindeki etkileri ile ilgilenir. Astroloji yer merkezli bir bakış açısı sunar. Yani Dünya’dan gökyüzüne bakarak yorum yapar.